- Yayınlanma: Perşembe, 05 Nisan 2018 16:42
- Kategori: Suna Yeşil
- Gösterim: 1589
EYYY TÜRK MİLLİ İRADENE SAHİP ÇIK!...
Suna YEŞİL
Evvela milli kelimesinin anlamına bakarak konuya girelim…
Bana, “nedir arkadaş bu milli kelimesinin anlamı” deseler, cevabım hemen; canım ne var bunda, milletle ilgili olan, millete özgü her ne varsa açıklarken başına koyduğum kelimedir derim…
Değerler bütünüdür millilik…
Milli kimlik , milli dil, milli hüviyet, Milli eğitim, milli ekonomi, milli gelir, milli güvenlik… Milli marş, milli mücadele…
Haa unutuyordum bakınız; milli irade….
Ki milli irade; bir ulusun kullandığı ve hiçbir gücün etkileyemeyeceği kuvvettir…
Genelde siyasi partilerin genel başkanlarının, seçimlere ilişkin yaptıkları yorumlarında sıkça rastlarız bu tip söylemlerine..
Bu milli irade var ya milli irade, ben kendimi bildim bileli duyduğum cümledir…
Bizi yönetenler tarafından her türlü karar ve söylevde öne sürdükleri, hatta siyasi hoşnutsuzluk vakalarında bile bağıra çağıra: “milletin iradesinin hiçe sayıldığı” yönünde attıkları nutuklarının ana temasını oluşturur bu milli irade..
Halbuki benim evveliyatından beri hep sorasım vardı ki, zaten de şimdi soracağım:
-Bu nasıl bir iradedir ki, kime ait olduğu, kimin tarafından yerine getirildiği bir türlü belirlenemiyor!??
Halbuki T.C ANAYASASI derki : “EGEMENLİK KAYITSIZ ŞATSIZ MİLLETİNDİR…”
Ve devam eder:
“Türk milleti, egemenliğini, anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organlar eliyle kullanır…”
“Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz..Hiç bir kimse veya hiçbir organ, kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz…”
Enteresan …Şimdiiiiiii……
Bu ülkedeki Milli iradeye bir zum yapalım ve soralım:
-Yav aziz millet….Bu milli irade, mesela, % 50 oy oranıyla – gerçi kalmadı ama- diğer % 50’nin haklarını gasp etmek midir?...
- Ya da bu milli irade, bir kişinin, bütün millete atfedilerek yazılmış Anayasamızı tanımayarak, kendi bildiğini yapıp, bunu da milletin iradesi diye bizlere yani 80 milyona dayatması mıdır?? …
- Veya milli kelimesini tamamen bir tek kişiyle özdeşleştirip, onu ve sadece kendi iradesiyle yaptığı her uygulamaya evet demekle mi, milli ve milli iradenin tarafları olacağız??
Vallahi…Bakın benim iradem teyakkuzda…
Ha bire beni dürtüyor…
Nerde senin milli iraden? Diyor…
Korkuyor musun ha?! Diye de gıcık veriyor…
Yok diyorum…
-Ben korkmam, çünkü; beni eğiten milli eğitim sisteminde, ben her gün Türk olduğum için ne mutlu deyip şükrederek büyüdüm şekillendim…
Göndere bayrak çekip, hançeremizi yırtarak istiklal marşımızı söylerken, tüylerimiz diken diken olurdu…………….
Vallahi…
Bakmayın siz şimdilerde , bu millete “istiklal marşımızın değişmesinden” bahsedenlerin, istiklal marşımızı söylerken “hiçbir şey hissedip heyecanlanmadıklarını” anlatıp, birde üstüne “değiştirilmesi gerektiğinden” dem vurmalarına…
Öyle böyle…Ben ve bu ülkede hala “ne mutlu TÜRKÜM diyene” demekten gurur duyan milyonlar, birilerinin beğenmedikleri istiklal marşımızı söylerken, bırak heyecanı, hala gururdan tüylerimiz diken diken oluyor…
Ben onu bunu bilmem…
Tüy dökmediysen, o tüy dikelir arkadaş…
Neyse ne diyordum? Ha milli irade…
Evet arkadaşlar , bana göre millet iradesi, bu gün ki haliyle söylersek; siyasi güç elde etmenin aracı olarak kullanılmaktadır ve millet iradesi tersine dönmüş, egemenlik taraf değiştirmiştir…
Uzun zamandır düşünüyordum…
Sevgili beynim; şu milli irade denilen şey, benim becermek isteyip de beceremediğim iradem değil midir?…
Bak bak bak… Beynim sessiz kaldı…
O bile sustu…
Ne desin biçare?...
Yinede hala pes etmemiş olduğundan dedi ki:
Milli olmak nedir arkadaş evvela onu bir hatırla bakalım!!...
Ve hatırladım:
Yaşadığımız ülke ve hep birlikte oluşturduğumuz millet bütünlüğümüzü esas alarak, farklılıklarımızı zenginliğimiz sayarak, hiç kimseyi ötekileştirmeden, yok saymadan, aynı bedenin ayrılmaz uzuvları olarak , hep birlikte “biz Türk Milletiyiz” diyebilmekten geçer milli olmak…
Hatta bir başka açıdan değerlendirmek gerekirse, milli olmak;
Dış güçlerin oyununa gelmeden, hiçbir tuzağa düşmeden, başka güçlerin taşeronu, oyuncağı, kullandığı maşası olmamaktır, milli ve hatta ; yerli olmak…
Mesela biraz daha ekleme yaparsam:
Çeşitli güçlerin taşeronluğunu yapan örgütlerin tuzaklarına da düşmemek ve bu örgütlerin kurdukları oyunların farkına varacak kadar tecrübe ve öngörü sahibi olmaktır milli ve yerli olmak…
Sürekli kandırılmayacak kadar milli devlet aklına sahip olmaktır milli olmak…
Sahici ve samimi olmaktır milli olmak..
Hiçbir zalim güç karşısında baş eğmemektir milli olmak..
İnsanlık adına ve en önemlisi mensup olduğumuz millet adına, hatta mazlumların, masumların hakkı hukuku adına, zulümkar idarecilere ve uyguladıkları çifte standart uygulamalara hayır deyip, ülkemizin tek bir kişinin iradesinden değil, 80 milyondan oluşan Türk milletinin iradesinden mütevellit oluşması gerektiğini haykırabilmektir milli olmak..!!!
Sahici olmaktır milli ve yerli olmak..
Algılarla oynamadan, her kavramı ve olguyu yerli yerinde kullanabilmektir milli olmak..
Her şeyi adıyla söyleyebilmektir yerli ve milli olmak…
Milletin Anayasada geçen resmi adı Türk ise, Türk milleti diyebilmektir milli olmak..
Tarihinin bir bölümünü kabul edip, diğer bölümünü yok saymamaktır milli olmak…
Bu ülkeye hainlik etmiş her kim varsa, teröristse terörist, terör örgütüyse terör örgütü diyebilmektir milli olmak..
Çok su götürür milli olabilmek çok…
Ve zordur milli olmak..Her babayiğidin harcı değildir…
Evvela çok seslilikten korkmamak gerekir…
Gerçekten cesur olmak ve bu cesaretini yaşamında da sergilemek gerekir..
Hatta, hem milli hem de yüz yüz yerli olduğuna inanıyorsan, milletinden korkmamak gerekir…
Askerinden tırsmamak gerekir…
Hele hele milletin hür iradesine zincir vurup, ülkedeki farklı siyasi söylemlerin sesini kıstırıp, medyayı tekelinde tutmak “ben yerli ve milliyim” diyen herkesi istisnasız bozar…
………………Offf ne doluymuşum meğer gördünüz mü? Benim beyin bir soru sordu, ben boşaldım vallahi…
Hülasa….Bu devleti kuran iradenin arkasında durmuş, beraber tarih yazmış… Milli mücadeleye kan vermiş can vermiş yüce Türk milletinin, başında “milli” yazan bütün değerlerini değiştirip, kendi şahsına bağlamaya kalkan her kim olursa karşısında Türk milletini bulur…
Çünkü Türk esir olmaz!!!!Türk zulmedene baş eğmez!!!
Türk, bilir ki, milli olmanın en başta gelen hasleti; zalime zalim diyebilme samimiyetini cesaretini gösterebilmekten geçer!..
Ve artık….Milleti ayrıştırıp…. Milli kelimesini şahsına uyarlayıp, biat etmeyen millet iradesineyse : “çekip gidin” diyecek noktaya gelmiş her kim olursa olsun;
Siz çekip gidin! Diyecek kadar cesurca iradesini kullanabilmektir milli ve yerli olmak…….
Ohhh be…Hepsi bu işte… İradene sahip çık eyyy Türk!!!
Konuş susma…Sinme…Korkma!!!Bu ülke, bu millet bir kişinin iradesine mahkum edilemez de … Atanın sana öğüdünü hatırla!!!
“ Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyeti’ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir!!...”
“Memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve delalet ve hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet , fakr-ü zaruret içinde bitap düşmüş olabilir…”
“Eyy Türk istikbalinin evladı!!İşte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklal ve Cumhuriyeti’ni kurtarmaktır!!..Muhtaç olduğun kudret damarlarında ki asil kanda mevcuttur!!!”………..
Ve son cümle: Milli ve yerli olmanın birinci şartı, mensup olduğun milletle gurur duymaktan geçer…Bu millet Milli ve yerli olmayı Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde özümsemiştir…
Her ne kadar son yıllarda, bizi biz olmaktan öteye geçirmeye çalışanlar olduysa da, başaramamışlardır…
Öyleyse haydi bir kez daha ayağa kalk Türk!!! Ve ne diyor istiklalinin en güzel yazılmış şiiri haykır:
“Korkma!! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak…!!!!.....................”
O halde korkma….Bu milletin bağrından çıkıp gelecek kaşları hilal, gözleri yıldız, bir lider mutlaka olacaktır…Yeter ki sen MİLLET olarak iradene sahip çık….