- Yayınlanma: Çarşamba, 30 Ağustos 2017 23:55
- Kategori: Oğuz Özkaya
- Gösterim: 1925
MALAZGİRT ZAFERİNİN 946.YIL DÖNÜMÜ MÜNASEBETİ İLE
Oğuz ÖZKAYA
Ne yazık ki kendisinden önce yapılan hizmet ve faaliyetleri karalayan ya da yok saymayı adet haline getiren AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Malazgirt Kutlamalarının 946’ncı yıl dönümünde şu ifadeleri kullandı:
“Maalesef Malazgirt uzun yıllar ihmal edildi. Malazgirt'i devleti yönetenler unutsa da bu millet unutmadı. Bugün millet Malazgirt'te. Sizlerle iftihar ediyorum. Siyasi hayatımız boyunca milletimizi takip ettik. Bundan sonra da Malazgirt Zaferini burada anlamına yakışır şekilde kutlayacağız.”
Bir kere 1071 Malazgirt Zaferi kutlamaları sizinle başlamış değil. Türk Milliyetçileri Malazgirt Zaferini hiç unutmadılar. Okullarında, derneklerinde, dergilerinde Malazgirt Zaferinin yıldönümlerini muhakkak hatırladılar andılar. Yazarları romanlarına, şairleri şiirlerine tema yaptılar. Amatör tiyatrolar kurup Alp Aslan ve Diyojen piyeslerini sahnelediler. Paneller, konferanslar, seminerler zaten rutin faaliyetlerdendi. Mesela aşağıdaki fotoğraf, 46 Yıl önce Malazgirt zaferini kutlamak amacı ile yapılan programdan günümüze ulaşan bir karedir.
“Malazgirt'i devleti yönetenler unutsa da bu millet unutmadı” diyorsunuz. Bu millet dediğinizin hangi Millet olduğunu bunca yıllık iktidarınız ve Milli görüş gömleğini giydiğiniz dönemler de dahil adını söylemediniz. Ama biz biliyoruz ki millet derken adını burada vermek istemediğim bir grup etnik kökenlerden bahsediyorsun. Oysa onların bağımsız devletleri de var. O kadar sık bahsediyorsunuz ki neredeyse o devletler soydaşlarını korumak kollamak amacı ile karşınıza dikilecekler. Yeni bir dış problem yaratacaksınız diye korkuyorum.
Millet diye Türk Milletinden bahsediyorsanız lütfen Türk ismini zikredin.
Ama ben şuna şahsen şahidim unuttu dediğiniz devleti yönetenlerde Malazgirt’i unutmadılar. 1997 yılında Malazgirt ’de
yapılan anma toplantısında tesadüfen ben de vardım. O yıl Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yard. Necdet Özkaya'nın başkanlığında bir komite oluşturularak 26 Ağustos 1071 Malazgirt’ten, 26 Ağustos 1922 Kocatepe’ye adı altında Büyük İzci Zafer Yürüyüşü’nü düzenledi.
Bu proje Müsteşar Yard. Necdet Özkaya'nın kararlı tutumu ve İzcilik Şb.Md Erdal Gülöz’ün gayretleri ile gerçekleşti.
Afyon, Samsun ve Malazgirt'ten yola çıkan izci grupları 9 Eylül'de İzmir'de buluştular. Yani sizin önümüzdeki yıllarda yapmayı düşündüğünüz anma programının çapını bilmiyorum ama 20 yıl önce 1997 yılında böylesine büyük yürüyüşü TC Devletinin Milli Eğitim Bakanlığı çoşku ve gururla gerçekleştirmişti.
Bunları yaparken kendilerinden önce yapılan işleri kötülemediler, yok saymadılar ve şova dönüştürmediler. Demem o ki Türk Devletini yönetenler zan ettiğiniz gibi Malazgirt Zaferini de unutmuş değiller..
Taha Akyol’un 31 Ağustos 1997 de Milliyet gazetesinde "Tarih Bilinci" başlıklı yazısının “AĞUSTOS ayında, dokuz asır arayla, hem "kuruluş" umuzun hem "kurtuluş" umuzun gerçekleşmiş olması bir tesadüftür ama tarihimizin bütünlüğünü sembolleştiren, güzel bir tesadüf...
Alparslan ve Atatürk; biri "kuruluş"umuzun, öteki "kurtuluş"umuzun önderi... Aradaki dokuz asır, Anadolu'nun "coğrafyadan vatana" dönüşmesinin büyük tarihidir.
Bu sene Milli Eğitim Bakanlığı tarihimizin bu bütünlüğünü sembolleştiren güzel bir "Büyük Zafer Yürüyüşü" düzenledi. Müsteşar Yrd. Necdet Özkaya'nın başkanlığındaki düzenleme komitesinin programına göre, Afyon, Samsun ve Malazgirt'ten yola çıkan izci grupları 9 Eylül'de İzmir'de buluşacaklar.
İzmir'in kurtuluş günü... Lozan'ın ve yeni Türkiye devletinin temelindeki nihai zafer...."
Tarih şuuru dediğimiz de tam da budur işte. Tuğlaları usulünce üst üste koyamazsak duvar yerine yığıntı ile karşılaşırız.