- Yayınlanma: Salı, 29 Ağustos 2017 23:10
- Kategori: Necdet Özkaya
- Gösterim: 1591
Necdet ÖZKAYA
Malazgirt ovasından, Dumlupınar’a uzanan bir tarih ve coğrafya. Zafer yolu demek gerekiyor bu yola.
26 Ağustos 1071 (Malazgirt) 26 Ağustos 1922 Kocatepe. Dumlupınar. İzmir’e 9 Eylüle kadar şanlı şerefli bir yürüyüş. Hedef Akdeniz’dir. Ölümüne bir uğraş. Kaçan düşman, kovalayan Türk ordusu. Tek tek esaretten kurtarılan köyler, kasabalar ve şehirler. Denize varılacak, İzmir kurtarılacak.
Mithat Cemal Kuntay’ın Gazi şiirinden:
Bayrak bez parçası vatan bir topraktan ibaret kalacaktı. Zafer kazanılmasaydı. Zaferin Başkomutanı Gazi olmayacaktı..
Malazgirt ve 26 Ağustos Dumlupınar zaferleri kazanılmamış olsaydı, Türkiye ve Türklük diye bir yer ve millet olmayacaktı.
Ya Rabbi, eğer bu zaferi nasip etmeyeceksen beni kahret, o günü bana gösterme! Sultan Alparslan’ın bu duasının bir benzerini Gazi Mustafa Kemal Kocatepe’ye çıkarken yapmıştır.
“Yüce Allah’ım, ordularımıza zafer nasip et. Eğer bu zaferi kazanamayacaksam beni yaşatma, beni helak et. Gök kubbeyi başıma yık, o günü gösterme!"
Ve Yahya Kemal’in şiir dolu duası:
Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâ Rabbi.
Senin uğrunda ölen ordu, budur yâ Rabbi.
Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın,
Galib et, çünkü bu son ordusudur İslâm'ın.
“Bir tarihten gelen” ordu, bir tarihe giden ordu. Ordu milletlerin en sarpı:Türk Milleti!
F.Hüsnü Dağlarca; Milletimizi şöyle tarif etmiş. “Bu ulus kocaman bir şiirdir.”
Bütün ihanetlere, bütün cehaletlere, yabancılara satılan mallara, mülke rağmen, Türk millet bölünmeyecek, bu ülke ve bu devlet dağılmayacaktır.