Necati Özkaya

2014 yılı mahalli ve cumhurbaşkanlığı seçimleri bitti. Her şeye rağmen seçimlerin tek bir galibi var. Recep Tayyip Erdoğan. Daha önceki yazılarımda da belirtmiştim. Ben, aynı dönemlerde başladığımız siyasi yürüyüş de onların başarısını gıpta ederek seyredip, kıskanan guruba mensubum.

Evet. Üzerimizden 12 Eylülde tanklar geçti. Mahpushaneler mesken, dar ağaçları şahadet makamımız oldu.Liderimiz tutsak, ülküdaşlarımız darmadağın oldu.

Kimileri o dönemin iktidar partisine, önceleri arkadaşlarımıza yardımımız olabilir mi diye kucak açtılar. Sonra, koltukların , makamların cazibesine kapılıp,kaldılar. Yıllarca süren “Taş Medrese” günlerinden sonra tahliye olan canlarımız, rüzgarın önünde ki kuru yaprak misali savrulup , evlerine götürecekleri ekmeğin derdine düştüler. Bir çoğu işsiz güçsüz ve mesleği olmayan bu gençler, bir anda tatlı paranın ardından kendilerini yer altı dünyasının içinde buldular. Hayat acımasız bir biçimde devam ediyordu. Bu çarkın dişlileri önüne gelen her şeyi öğütüp, devranın dönüşünü sağlıyordu. İşte "ÜLKÜCÜLERİN " en büyük kabusu bu konuydu.

Mevcut iktidarın mensupları, hiçbir zaman açlıkla, işsizlikle terbiye edilmedi. Çünkü, onlar küçük ölçekli de olsa çarklarını çevirecek ekonomik düzenlerini yıllarca önce kurmuşlardı. Yani, onlar dünyayı bizden önce okumayı bildiler. Sermayesi olmayan, mensupları mutlu olmayan hiç bir hareketin başarıyı yakalayamayacağını biliyorlardı. Bizler beklerken, onlar hedeflerine doğru ilerlemeyi  başardılar.  Oysa biz , "durmanın gerileme olduğunun"  farkına hala varamadık.

Değerli Dava Arkadaşlarım,

12 Eylül 1980 yılına takılıp, kalmayalım artık. 34 yıl gibi uzun bir zaman geçti. Aziz şehitlerimizi rahmetle ve minnetle analım. Mağdur olan kardeşlerimizin ve onların aileleri bizden bir şeyler bekliyor. Yalnızca eleştiri değil.

Bugün Mersin ve Adana gibi iki devasa büyükşehir belediyesine bu bölgede sahibiz.  Zaman içersinde yapılacak ciddi ve kalıcı hizmetlerle, açlığı,işsizliği ve yoksulluğu yenecek güçte olan belediyelerimize yardımcı olmalıyız.

Eğer arzu ettiğimiz neticeyi bu hizmet süresinde kısmen de olsa alabilirsek, Çukurova Türk Milliyetçilerinin ebedi yurdu olur. Buradan yayılacak ışık ile de diğer bölgelerimiz aydınlanmaya başlar.

Belki de bu şer durum, yeni hayırların başlayacağı an olur. Bu durumdan bir ders çıkararak, bir an önce yaralarımızı sarıp, önümüze çıkacak olan tüm engelleri aşarak hedefe ulaşmalıyız. Görev başında bulunan değerli başkanlarımızdan bu anlayış içinde hareket etmelerini, sevgili arkadaşlarımızdan da şimdilik sabırla beklemelerini rica ediyorum.

You have no rights to post comments

Köşe Yazarları


Annemin Ardından...
Cuma, 25 Ağustos 2023
...
TÜRK BAYRAMI: NEVRUZ
Salı, 29 Mart 2022
...

An itibariyle ziyaretci sayısı:

62 ziyaretçi ve 0 üye çevrimiçi