Anasayfa

ANADOLU ÜZERİNDEKİ GÖZ

Av.Halil ALTIPARMAK

Biz Türkler,GENELLİKLE, kendi içimizde olan bitenlere bakar, buna göre fikir oluşturur ve bu gözle birbirimize karşı cepheler oluştururuz. Belki de, bir MİLLÎ KENDİNE GÜVEN meselesidir bu durum. Ama, ne olursa olsun, hayatî ve tarihî bir takım konularda dışarıda, o konuyla ilgili neler olmuş, ne ilişkiler yürümüş, ne görüşmeler olmuş bilmek şarttır diye düşünüyorum.

Düşünebiliyor musunuz; İlk defa 1893 yılında, yani, devlet, artık, yıkılmaya yüz tuttuğu ve bunun da hem içeride hem de dışarıda anlaşılmış olduğu dönemlerde, III. Selim zamanında, ilk defa Paris’e daimi elçi gönderdik. İnanlılır gibi mi?

Michael Llewellyn Smith’in yazdığı Anadolu Üzerindeki Göz kitabını okuduğunuz zaman, Millî Mücadele döneminde, Yunanistan, İngiltere, Fransa, İtalya, ABD ve bizim Kuvay-ı Milliyecilerimiz arasında neler olduğunu bütün ayrıntıları ile görebilmek mümkün olmaktadır. Elbette, bu yazarın da eksik bıraktıkları, yanlış aktardıkları bilgiler ve görüşler olabilir. Ancak, bunun da doğrusunu bulmak, yine, başka yazarların kaynaklarına bakmak ile olacaktır.

Millî Mücadelemiz döneminde, ustası olan Gladston’dan aldığı Türk düşmanlığını çok daha yukarılara taşıyarak yürüten İngiltere Başbakanı Loyd Corc’un yaptıklarını ve söylediklerini bu kitapta bütün ayrıntıları ile görebilmekteyiz. Aynı Loyd Corc, 9 Eylül 1922’de Yunan’ın İzmir’de denize dökülmesi ile çok zor durumda kalmış, İngiltere kamuoyu ve meclisi, kendisinden çok ağır hesaplar sormuş ve o da ekim ayı içerisinde istifa etmek zorunda kalmış ve bir daha iktidar yüzü görememiştir.

Aynı şekilde, Yunanistan’da da, 9 Eylülden sonra olağanüstü dönemler yaşanmış, iktidar değişiklikleri, idamlar, cuntalar, korkular, dehşetler yaşanmış ve Yunanistan acz içerisine sürüklenmiştir.

Adı geçen kitaptan bazı alıntılar yapalım:

“Loyd Corc, Stavridi’ye, Venizelos için şöyle diyordu: O büyük bit adam, çok büyük bir adam. Venizelos iş başında olduğu sürece Yunanistan güvenilir ellerde olacaktır.”

“Loyd Corc’un Yunan davasına olan yakınlığı, sadece denizcilik konusundaki konuşmalarla kalmıyordu. Yunanistan’ın bütün uluslararası sorunlarının her yönü hakkında Stavridi’ye öğüt vermeye hazırdı. Bu sorunların en önemlisiEge adalarının durumuydu. Adalardan savaş sırasında Yunanistan tarafından işgal edilmiş olanlar yeteri kadargüvence altındaydı. Ama, İtalya tarafından ,işgal edilmiş olan on iki ada ne olacaktı? Loyd Corc, bu adaların, İtalyanların elinde kalmasına izin verilmeyeceğini Stavridi’ye ısrarla söylemişti. İyi yönetileceği konusunda kesin güvence alınarak, belki bu adaların Türkiye’ye geri verilmesi bile kabul edilecekti. Stavridi, böyle bir şeyin felâket olacağını ileri sürerek karşı çıktı. Buna Loyd Corc, ustaca cevap verdi:

Stavridi’nin hakkı vardı. Bizim böyle bir şeyi önleyebileceğimizi düşünüyordu. Türkler dönmeden önce İngiltere adaların boşaltılmasını sağlayabilirdi. Bundan sonra da biz her adada bir ayaklanma hazırlayabilir, halkı silahlandırabilirdik ve hemen adalar egemenliklerini  ilan edecekler, tek bir Türkün adalara ayak basmasına izin vermeyeceklerini Büyük Devletlere bildireceklerdi. Kan dökülmesini önlemek için de İngiltere araya girecek, Türklerin adalara ayak basmalarını engelleyecek, bundan sonra da sorun değişik bir temele dayanılarak çözümlenecekti.”

Evet, bu kitapta bu konuda bunlar yazıyor. Takdir, kamuoyunun. Kitapta, daha neler var, zaman zaman değineceğiz.

You have no rights to post comments

******KİTAPLIĞIMIZA GELENLER******

ÜLKÜ OLCAY YAZDI
Ummana Dökülmeyi Bekleyen Aşk Yağmuru”
AHMET BİCAN ERCİLASUN
Dilin, düşüncenin, kitabın önünde hiçbir engel duramıyor. Ne virüs, ne salgın, ne rejim, ne de zulüm.
Hasan Kallimci
Beni ağlatan da “Aliş’imin Kaşları Kare” . Başlığına bakarak, türkünün malûm hikâyesini okuyacağınızı zannetmeyin.
GÜLSÜM KARACA YAZDI
Küllenmiş fikirleri bir kıvılcımla yeniden yakmak
GÜLSÜM KARACA YAZDI
Ve her şair biraz deliydi. Ve iyi ki Tanrı Delileri Yarattı’
BİR TÜRKÜNÜN HİKAYESİ
Nem Alacak Felek Benim Dr.Halil ATILGAN
HALİL ATILGAN YAZDI
TUTSAK KALEMLER M. Hayati ÖZKAYA DR. HALİL ATILGAN’IN UZUN SOLUKLU ÇALIŞMASI: BODRUM HÂKİMİ Muhsin DURUCAN “Bodrumlular erken biçer ekini Feleğe kurban mı gittin Bodrum Hâkimi. Nasıl astın Mefharet Hanım ipe de kendini Altın makasDevamını oku...
GÜLSÜM KARACA YAZDI
SAFAHAT MEHMET AKİF ERSOY Gülsüm KARACA yazdı... Yazıma yazarımızın kısa bir biyografisi ile başlamak isterim. Mehmet Âkif Ersoy, 1873 yılının Aralık ayında İstanbul’da, Fatih ilçesinin KaragümrükDevamını oku...
Zafer Saraç yazdı
Göç, tarih boyunca insanlığın kaderine yazılmış kaçınılmaz bir olgudur. Coğrafya kader olduğu kadar göç de yazgısı kolay değiştirilemeyen hayatiyetin devamlılığı için zorunlu bir seçenek olmuştur.Devamını oku...
GÜLSÜM KARACA YAZDI
Talat Ülker’in kaleme almış olduğu Dilaver Cebeci eseri kıymetli Cebeci’nin hayatını, sanatını ve eserlerini konu almaktadır. Girizgâhında Dilaver Cebeci’nin hayatı ve sosyal dünyası olmak üzereDevamını oku...
YENİ SAYI
Mehmet Akif Ersoy OKUYUNUZ
YASİN SARI YAZDI
Okurken, her ne kadar çetin bir mücâdeleyi ve bu uğurda yitip gidenleri anlatsa da, çok keyîf aldım

Bir Kitap Bir Yazı

Köşe Yazarları


Annemin Ardından...
Cuma, 25 Ağustos 2023
...
TÜRK BAYRAMI: NEVRUZ
Salı, 29 Mart 2022
...

An itibariyle ziyaretci sayısı:

36 ziyaretçi ve 0 üye çevrimiçi