ONUNCU YIL NUTKU VE GİZLENEN(!) ATATÜRK

Bu yıl Cumhuriyet’in kuruluşunun 97. Yılını kutlayacağız. Bu ifadeyi, günün sıradan siyasetinin dışında kullanıyorum.

Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN 1927 basımı (eski harflerle), yani orijinal NUTKU’nu çevirdim. Oğuz Boyları Derneği’inde de her hafta orijinalinden NUTKU okumaya başlamıştım. Salgın nedeni ile o faaliyet şimdilik askıya alındı.

Orijinalinden nutuk okunduğu zaman, çeviri nutukların bir kısmında eksiklikler, farklılıklar olduğunu görüyoruz. Bu durumun bir kısmının bilerek yapıldığını düşünüyorum.  Daha açık ifade ile, ATATÜRK’ÜN söylediklerinin, söylemek istediklerinin bir takım mahfiller tarafından gizlenmek istendiğini düşünüyorum. Bu,  aslında salt bir düşünce değil, ciddi bir gerçeklik olarak önümde durmaktadır.

Bugün, Cumhuriyetin kuruluşu nedeni ile 10. Yıl Nutku’nu tekrar okuduğumuzda öyle çarpıcı ifadeler ile karşılaşıyoruz ki, ATATÜRK’ÜN görüş ve düşüncelerinin gizlendiği konusunda kendime hak vermekten kendimi alıkoyamıyorum. Tereddütlerim, kendimle mücadelem ortadan kalkıyor. Ne yapayım ki, böyle bir gerçeklikle karşı karşıyayım…

Onuncu Yıl Nutku da, bu anlamda Büyük Nutuk kadar  önemlidir ve değerlidir.

Okuyalım…

“Türk Milleti!

Kurtuluş Savaşı'na başladığımızın on beşinci yılındayız. Bugün Cumhuriyetimizin onuncu yılını doldurduğu en büyük bayramdır. Kutlu olsun!

Şu anda, büyük Türk milletinin bir ferdi olarak, bu kutlu güne kavuşmanın en derin sevinci ve heyecanı içindeyim.”

Yurttaşlarım!

Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli, Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti'dir.”

“Bunun içindir ki, milletimizin yüksek karakterini, yorulmaz çalışkanlığını, fıtrî zekâsını, ilme bağlılığını, güzel sanatlara sevgisini ve millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek inkişaf ettirmek millî ülkümüzdür. Türk milletine çok yakışan bu ülkü, onu, bütün beşeriyette, hakikî huzurun temini yolunda, kendine düşen medenî vazifeyi yapmakta muvaffak kılacaktır.”

“BUGÜN, AYNI İMAN VE KATİYETLE SÖYLÜYORUM Kİ, MİLLÎ ÜLKÜYE, TAM BİR BÜTÜNLÜKLE YÜRÜMEKTE OLAN TÜRK MİLLETİNİN BÜYÜK MİLLET OLDUĞUNU, BÜTÜN MEDENÎ ÂLEM AZ ZAMANDA BİR KERE DAHA TANIYACAKTIR.”

“ASLA ŞÜPHEM YOKTUR Kİ, TÜRKLÜĞÜN UNUTULMUŞ BÜYÜK MEDENÎ VASFI VE BÜYÜK MEDENÎ KABİLİYETİ, BUNDAN SONRAKİ İNKİŞAFI İLE, ATİNİN YÜKSEK MEDENİYET UFKUNDAN YENİ BİR GÜNEŞ GİBİ DOĞACAKTIR.”

“Türk milleti!

Ebediyete akıp giden her on senede, bu büyük millet bayramını daha büyük şereflerle, saadetlerle, huzur ve refah içinde kutlamanı gönülden dilerim.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!”

Onuncu Yıl Nutku, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Cumhuriyet’in kuruluşundan On Sene sonra da neler düşündüğünün son derece veciz ifadeleridir.

10. Yıl Nutku’ndan aldığım yukarıdaki bazı kısımlar, Mustafa Kemal ATATRÜRK’ün kim için uğraştığını, kimi muhatap aldığını, kime hesap vermek istediğini, kim için olağanüstü gayretler sarf ettiğini, kimler için hayatını ortaya koyduğunu çok açık olarak göstermektedir: TÜRK MİLLETİ!

Özellikle, Büyük Harflerle belirlediğim kısım, üzerinde kitaplar yazmayı gerektirecek kadar önemli bir kısımdır.

ASLA ŞÜPHEM YOKTUR Kİ; Türk Milletine inancım tamdır.

TÜRKLÜĞÜN UNUTULMUŞ MEDENÎ VASFI; Türk Milleti’nin medenî vasfı son asırlarda unutturulmak istenmiş ve hatta unutturulmuştur.

TÜRKLÜĞÜN BÜYÜK MEDENÎ KABİLİYETİ; Türk Milleti, dünya tarihinin büyük medeniyet yaratmış Milletlerinden birisidir.

BUNDAN SONRAKİ İNKİŞAFI İLE; artık, Türklüğün saydığım özellikleri bundan sonra orta yere konacak ve gelişecek, ilerleyecektir.

ATİNİN YÜKSEK MEDENİYET UFKUNDAN; gelecekte insanlığın medenî durumunda, yani, batı medeniyeti, bilmem ne medeniyeti değil, tüm insanlığın medeniyet ufkundan…

YENİ BİR BİR GÜNEŞ GİBİ DOĞACAKTIR; Türklüğün gelişen, orta yere konan ve ilerleyen medenî kabiliyeti, insanlığın medenî ufkundan tüm dünyada yeni bir güneş gibi doğacak, dünyaya ışık saçacak, insanlık bu medeniyetten yararlanacaktır denmektedir.

Mustafa Kemal ATATÜRK gibi bir Dünya Lideri’nin bu sözlerin her kelimesini düşünerek, hesaplayarak söylediği konusunda herhalde kimsenin tereddüdü yoktur.

Ama, bu sözler kamuoyunda ne kadar yer edinmiştir ve edinmektedir acaba?

Lütfen, ONUNCU YIL NUTKUNU YENİDEN, YENİDEN ve DİKKATLE OKUYALIM.

 

You have no rights to post comments

Köşe Yazarları


Annemin Ardından...
Cuma, 25 Ağustos 2023
...
TÜRK BAYRAMI: NEVRUZ
Salı, 29 Mart 2022
...

An itibariyle ziyaretci sayısı:

39 ziyaretçi ve 0 üye çevrimiçi