KÜRESELLEŞME VE ATATÜRK -2

Dizi yazı-2

Önceki yazımızda, 1. Dalga olarak değerlendirebileceğimiz 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren o zamanki şekliyle bir Küreselleşme'nin oluşumunu, tarihî seyrini anlatmaya çalıştık.

İngiltere, bu 1. dalga Küreselleşme'nin adeta sahipliğini tek başına yapma imkânına kavuşmuştu. İngiliz İmparatorluğu, üzerinde güneş batmayan bir güç haline gelmiş ve dünyaya adeta tek kutuplu yön veriyor gibi idi.

 Bu arada bir parantez açmalıyım; gördüğünüz gibi, İngiliz Milleti değil, İngiltere İmparatorluğu demeyi tercih ettim. Neden? Çünkü, İngiltere'nin o dönem ki küresel gücünün arkasında, tek başına İngiliz Milleti mi var, yoksa, başka ittifaklar ve yapılar da var mıdır? Bu konu, bugün bile araştırmaya değer bir konudur. Bu konuda daha fazla derine inmeye gerek yoktur. Derine inmek için, tüm 19. yüzyıl dünyasını yeniden taramak gerektir. Bu da şimdilik konumuz dışındadır. Başka bir seride de bu konulara girebiliriz.

Sırası gelmişken bir parantez daha açalım: İngiltere, 19. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren bizi istediği yöne çekme gayretine girmiştir. Hele, 1838 Osmanlı Devleti - İngiltere arasında imzalanan Balta Limanı Serbest Ticaret Anlaşması ile zaten büyük sıkıntılar içerisinde bulunan ekonomimiz, tamamen, Avrupa'ya bağımlı hale gelmiştir. Bu Anlaşma'nın İngilizce metninde yer alan bir madde ile, sadece İngiltere değil, diğer ülkelerin de, bizi sağmaları için zemin hazırlanmıştır. Nitekim, önce Fransa ile(1939), sonra da Rusya ile(1946) aynı imtiyazlı Anlaşmalar yapılmıştır.

İki parantezi de kapatıp, 19. yüzyılın son çeyreğine geri dönelim.

Prusya Devleti ve onun Başbakanı Bismark, büyük ve uzun gayretler sonunda, 1870 yılında, hep hayal edilen Alman Birliği'ni sağlamıştır. Aynı tarihte, İtalya şehir devletleri de, Avusturya etkisinden, Fransa sayesinde sıyrılıp, İtalya Birliği'ni sağlamıştır. Ancak, Almanya, birliğini sağladıktan sonra, dünyadaki gelişmelere kayıtsız kalmamış ve Küresel gücün ya içerisinde, ya karşısında olmayı TALEP ETMEYE başlamıştır.

Almanya'nın bu talebi, Küresel güç konusunda, karmaşanın çıkmasına elbette zemin hazırlayacaktı. Maalesef, bu karmaşa'nın  en ağır darbelerinden birini de biz yiyecektik.

Nasıl?

Osmanlı Devleti'ni, o güne kadar kollayan ve adeta hamiliğini yapan İngiltere, son çeyrekte bu tavırlarını tamamen değiştirecek ve küresel güç kavgasında yalnız kalmamıza neden olacaktır. Bu gelişme, 1881 yılında, II. Abdülhamid'in beşinci yılında ekonomik olarak tamamen İFLAS ETTİĞİMİZİ dünyaya ilan etmemiz ve Düyun-u Umumiye'nin, devletimizin 6 çeşit gelirine el koyması ile sonuçlanacaktır. Burada hemen şunu da eklemeliyiz: Osmanlı İdaresi, ülke ekonomisini çok kötü yönetmekle, israf ve lüks hayatın içinde yaşamakla, kendisini adeta aciz, güçsüz, çaresiz duruma düşürmüştür. 

Almanya'nın küresel paylaşım talebi, İngiltere'nin kurmak istediği dengelerin bozulmasına, dünyada zemininin kaymasına neden olacak ve dünyada yepyeni birliktelikler, ittifaklar kurularak, dünya hızla karmaşaya doğru gidecektir.

İngiltere, bu yeni zeminde, Osmanlı Devleti'ni kendi başına bıraktığını ispat için, 1880'lerin başında Mısır ve Kıbrıs'ı işgal ederek, dünyaya mesajını vermiş olacaktır.

Kendi başına ayakta durmaya imkânı olmayan, gelirlerinin büyük bir kısmına Düyun-u Umumiye tarafından el konulmuş olan, diğer bir ifade ile egemenliğini hemen hemen kaybetmiş olan ve adeta yarı sömürge durumuna düşen Devletimiz, kurtuluş çareleri aramak için çırpınmaya başlayacaktır. Bu çırpınma, küresel talepte bulunan Almanya'nın da talebine uygun bir durum oluşturacak ve böylece, yavaş yavaş Almanya'ya yakınlaşmaya başlayacağız.

Bu anlattıklarımız, 19. yüzyılın son çeyreği ve 20. yüzyılın başlarında dünya dengeleri açısından, yani, küresel güç açısından yeni bir döneme  girildiğinin işaret fişeği olmuş ve sonunda dünya, 1914 yılında tarihin en büyük ve en kanlı savaşlarından birine sahne olmuştur.

1914 Ağustos ayından itibaren çıkan dünya savaşı, küreselleşme için yeni bir dönemdir ve tarihî seyrimize gelecek yazıda bu dönemden itibaren devam edeceğiz.

You have no rights to post comments

Köşe Yazarları


Annemin Ardından...
Cuma, 25 Ağustos 2023
...
TÜRK BAYRAMI: NEVRUZ
Salı, 29 Mart 2022
...

An itibariyle ziyaretci sayısı:

135 ziyaretçi ve 0 üye çevrimiçi