- Yayınlanma: Salı, 19 Şubat 2019 23:05
- Gösterim: 1264
OZAN ARİF’İ ANMAK….
Oğuz Adem SELÇUK
Ozanlık geleneği, Türkistan Coğrafyasından Anadolu’ya getirdiğimiz, yeni yerleşilen yurdun dağını-ovasını, ırmağını-deresini, yaylasını-sehilini içine kattığımız bazen Aşık, bazan Şair ve bazen da Ozan dediğimiz gönül ve dil ehlinin Türk Halk Edebiyatına kazandırdığı bir güzel gelenektir.
Bu yolda ömür tüketen, çile çeken, bedel ödeyen, haksızlık ve yanlışlık karşısında susmayan ve en gür sesiyle haykıran Ozan Arif, tıpkı Köroğlu gibi, Dadaloğlu gibi, Pir Sultan Abdal gibi çağımızda sessizlerin, kimsesizlerin sesi olmuştur.
Bu yürekli, pos bıyıklı, eli sazlı, dili türkülü adamın arkasından bir şair olarak kendi yürek duvarlarımdan aşırdığım duygularımı Türkçemizin kadim sözcüğü olan ama günümüzde daha çok ağıt olarak dillendirdiğimiz bir sagu yazdım. Umarım ki, bu dizelerimi Yüce Tanrım onun ruhuna fısıldamıştır.
OZAN ARİF SAGUSU
Onüç Şubatı gösterirken takvimler
Mevsim kış, hava ayazdı.
Samsun’da güneş, Balgat’ta beton
Ve Erciyes’te yetim kalan kar üşüdü.
Bir şimşek çakarcasına bir kara haber
Dalga dalga yayıldı Türklük üstüne
Ozan Arif Hakka yürüdü bre eyyy!....
Kavgayla, sürgünle geçen yetmiş yıllık bir ömür
Sayfası tükenmiş bir defter gibi kapandı
Tellerinden gözyaşı dökülen bir saz kaldı duvarda,
Samsun’un denizi mavi, dağları beyazdı,
Bükülmeyen bir bilek, susmayan bir dil,
Ve kırılmayan bir kalem, nokta koydu zamana.
Bütün sesler sustuğunda Arif susmadı,
Korkakların korkusuna kulak asmadı.
Baş eğmedi başlıya, diz çökmedi güçlüye
Dilinden dökülenler şiir oldu, elindeydi hep sazı.
Türkün olduğu her yerde türkü söyledi.
Ne ayazlar yedi, ne rüzgârlar gördü
Dik durdu, dik yürüdü, yıkılmadı
İnandığı gibi yaşadı, inandığını haykırdı.
Gün döndü, devran döndü, ötelerin ötesi
Yücelerin yücesinden bir davet geldi.
Çağrıya uyup gitti sevenlerini boynu bükük bırakıp
Salonlar kimsesiz kaldı, buruk kaldı yürekler,
Ülkücüydü, türkücüydü, adam gibi adamdı
Ve…Ozan Arif Hakka yürüdü bre eyyy!
Uçmağ olsun mekanı, duamızdır Allaha
Arif gibi bir ozan, gelir mi ola bir daha?...