HAKKINI HELAL ET İSMET USTA

 

Adana Kültür Derneği’nin üyelerinden rahmetli İsmet Akıllı’nın bugün 9 ncu ölüm yıldönümü. Zaman dediğimiz şey ne kadar çabuk akıp gidiyor.  Oysa bazen saniyelerin bile geçmediği anlar olur.

İsmet Usta ile vedalaştığımız son günün akşamı; Saat 20.45. Telefonumun zili çaldı. Telefonda Dr.Yakup Ziya Genç vardı.

-Oğuz Abi, İsmet Usta’nın evinden şimdi ayrıldım. Durumu çok kritik. Ruhunu sabah ezanına kalmaz teslim eder. Dedi.

Şaşırmıştım ben iş çıkışı İsmet Usta’ya uğramış, biraz sohbet etmiş, kendisine moral vermiştim. İçinde bulunduğu durumu kısa zamanda atlatacağını söylemiş ve yanından ayrılmıştım. Oğlu Ali ve torunu İsmet evdeydi.

Dr. Yakup Ziya Genç konuşmasına devam ediyordu.

-Tam da helalleşme zamanıdır Abi. Feza’ya, İdris’e de muhakkak haber ver. Onlarda helalleşsin. Dedikten sonra telefonu kapatmıştı.

 
 

GAZİ CEKET VE İSMET AKILLI

Dr.Halil ATILGAN

Terz-i ceket, Akıllı İsmet diye anılan İsmet Usta bir gönül adamıydı, hayatında hiç kimseyi incitmedi. Dünya nimetlerinde gözü yoktu. Lokmasını herkesle paylaşır, itin ayağındaki dikeni çıkarırdı. Uzun boylu, zayıf, öne taranmış kır saçları… Kış yaz üstünde siyah pantolon, siyah balıkçı yaka kazak. Ucu sivri yumurta topuk siyah ayakkabı onun değişmeyen özelliğiydi… Bu özelliği hatıralarına dahi yansımıştı… Dostu Oğuz Özkaya anlatıyor. Komşularından biri İsmet Ustanın Hanımına:

 

NECDET HOCA’(ÖZKAYA) DAN İSMET USTA İLE İLGİLİ BİR HATIRA

06.12.2006  Çarşamba gün. Güneşli bir Ankara sabahına açtık gözlerimizi. Müberra Hanım, Adana’dan misafirimiz. Sabah kahvaltısına hazırlanıyoruz. Cep telefonum çaldı. Kardeşim Oğuz’un aradığı ekranda yazılıydı. Yüksek sesle, “Hayırdır inşallah” dedim. Çünkü saat 09.00 sıralarıydı. Oğuz sesimi duymuş olacak ki, “Hayırdır Ağabey” diye cevap verdi. Ama verdiği haber kötüydü, acıydı. Terzi İsmet Ustanın vefat ettiğini söyledi. Her ölenin arkasından söylenen mutat sözleri gayri ihtiyari söyledim. 

Çoktan beri hasta olduğunu biliyordum. Yıllar önce eşini kaybetmiş, kimsesi kalmamış insanlar gibi yaşadığından da haberdardım. Oğlunun hayırsız çıktığını arkadaşlarım söylemişlerdi. Oğlunun hayırsız olduğuna bakmayın İsmet Usta çok hayırlı, vefakar, fedakar bir arkadaştı. İyi bir usta. Hoş sohbet bir adam. İnce ve uzun boyunun üstünde gür beyaz saçlarının kapladığı ince uzun bir yüz… Kaşlarından, gözlerinden ziyade burnu dikkat çekiyor.

 

NECATİ ÖZKAYA’DAN İSMET USTA  İLE İLGİLİ BİR HATIRA:

Değerli dostlar, adana 'da yüksek öğrenim görmüş, yolu kültür derneğine düşenlerin ikinci adresi şüphesiz İsmet Ustanın Alsan Pasajındaki terzihanesiydi. Oraya uğrayanlar artık oranın birer müdavimi olarak çıkarlardı. O sımsıcak dostluk evi, bizim ve bizden sonra gelenlerin uğrak yeriydi. Demli çayın yanında ismet ustanın söze lezzet katan sohbetleri dinlenir. Hele oranın her zamanki müdavimleri oradaysa sabahın ilk ışıklarına kadar, soğuk kış gecelerini sımsıcak eden sohbetler, şarkılar, şiirler devam ederdi. İsmet Usta, zamanında vereceğini söyleyipte bitiremediği elbiseleri dikip yetiştirmeye çalışırken, bizlerde ona eşlik ederdik. Ah, bir daha ele geçmeyen o efsunlu günler ve geceler...

OSMAN KURBAN ANLATIYOR;

 

İsmet Akıllı Adana Kültür Derneği’nde tanıştığım, esnaf (terzi) ağabeylerimizdendi. Zaman zaman derneğe gelir sohbetlere katılırdı. Hoş sohbet insandı. Ben onu saatlerce dinlesem sıkılmazdım.  Okula gitmediğim veya gidemediğim zamanlarda dükkânına giderdim. Kendi işini (kesme, dikme, ütü v.s) yapar ama bizimle de sohbete devam ederdi. Dükkânına her kesimden (bizim gibi talebe, esnaf, bürokrat, dilenci v.s) insan gelirdi. Allah rahmet eylesin. Mekânı Cennet olsun.

 

NECDET HOCA’(ÖZKAYA) DAN İSMET USTA İLE İLGİLİ İKİNCİ HATIRA

Rahmetli İsmet Usta sakin ve sessiz görünüşlü bir arkadaşımızdı. Bazen gölge gibiydi. Derneğe, ne geldiğini ne gittiğini gören olurdu. Bir ara  gözüme takılır, sonra sırlara karışırdı. Ortam konuşması, şakalaşması için uygun olursa İsmet Usta da söze karışır, çok ince espriler yapardı. Özellikle üniversiteli gençler onu çok sever, hep onun bulunduğu masada oturmak isterlerdi.

İsmet Usta bir gün akşam dükkanı kapatmış, eve giderken Kuruköprü’de Emin Ustaya rastlar. O da evine gitmek için yoldadır. Her ikisi de o dönemde İstiklal Orta Okulunun arkasındaki mahallelerin birinde oturmaktadırlar. Akşam vaktinde birbirlerine tesadüfe ettiklerinden dolayı her ikisi de çok memnun olurlar. Emin Usta kalaycılık yapar. Tepebağ’ın girişinde tahta bir kulübede sanatını icra eder. 

 
 

MEHMET ALİ KALKAN İSMET USTA’YI ANLATIYOR

İsmet Ağabey bir güzel insandı. Adana'nın o kavgalı günlerinde bizim nefes aldığımız yerdi İsmet Ağabey'in dükkânı. Okuldaki, dernekteki arkadaşlarla bulunmaktan zevk aldığımız güzel mekânlardan biriydi. İki oda iç içeydi. İsmet Ağabey o uzun boyuyla gözümüze bir başka görünürdü. Çayı, sohbeti ve acıktığımızda yemeği eksik olmazdı.

Delileri de eksik değildi.

Adana'nın parası çok olanlarına aldırdığı fazladan kumaşlarla o insanları giydirirdi.

 

 

You have no rights to post comments

A-Z Üyelerimiz

An itibariyle ziyaretci sayısı:

60 ziyaretçi ve 0 üye çevrimiçi