Necati Özkaya

“YAVUZ"LA ÖLMEK

Necati ÖZKAYA

12 OCAK 1979 Bİr Cuma Sabahı. Gün ışığı ile başlayan hayat mücadelesi. İstanbul Davut Paşa Kışlasında her zamanki işler. Cuma Namazı öncesi alınan abdest ve öğlen yemeği için yemekhane de yemeğim den bir lokma almıştım ki , görevli askerin "telefonun var komutanım , Adana'dan arıyorlar." Sesi ile başımdan bir kova su döküldü. Yine bir şey mi oldu , acaba ? Çünkü daha on beş gün önce bir fidanı , Ahmet'i vermiştik toprağa...

Beynimin içinde​ bir sürü soru ile elime ahizeyi aldım. Telefonun ucunda Yakup Ziya ,  üzgün ve titrek bir sesle " Oğuz abi ,Yavuz , Müzeyyen abla saldırıya uğradı. Çok şükür yaşıyorlar." Sonrasını hatırlamıyorum. Alay komutanının izin vermek istememesine rağmen , Tabur Komutanım , Ülküdaşım Binbaşı Ünal Çevik' in direnmesi ile izin aldım.

Ne gökte ne yerdeyim. Karmakarışık duygular içinde kıvranıp , duruyordum. İstanbul'dan Adana'ya gidecek ilk uçakta yer ayırttım. Öğlen saatlerinde kalkacak uçak , ancak gece geç saatlerde kalkarak , gece yarısı Adana'ya ulaştı.

Adana' ya ulaşınca bindiğim taksi ile eve uğradım. Kimse yoktu. Alt katta ki komşu "Teyzengildeler " dedi ve yola devam ettim.

Teyzem tek oğlunu henüz on beş gün olmuştu toprağa vermişti. Anam bacısını teselli etmeye gitmiş ve orada kalıyordu. Arabadan indiğimde , önce Necdet ağabeyimi gördüm. Bana sarılarak, "Yavuz'u muzu kaybettik. Anamın haberi daha yok" dedi.

İşte Yavuz, ben de o gün öldüm. Hala da yaşayan bir ölüyüm.

40 Yıl oldu, aramızdan ayrılalı. Ne zaman geçmiş bu kadar yıl bilmiyorum. Hatıraların o kadar taze ki. Çünkü her daim bizimlesin. 12 Ocak'ta saatler durdu. Zaman dondu. Ve her 12 Ocak'ta ben de ölürüm ,seni sevenler de.

Can Kardeşim , Ülküdaşım , Arkadaşım...

Sen gittikten sonra hep yarım kaldık. Hayatın  yükü de, gamı da hep bizle oldu. Mutluluklar da bile buruk bir acı var yüreğimizde. Sen yoksun.

Sonra birer birer sevdiklerimi sana yolladım. İlk Annemiz geldi sana, hasretine dayanamadı. Sonra teyzem. Sonra o çok sevdiğin İsmet usta ve terzi Süleyman. Ve  bir yıl önce de ağabeyimiz, hocamız Necdet abimiz. Hem de şimdi senin yanında, kucak kucağa...

Sen ve Ahmet gibi Ülkücü şehitler, bu toprakları ebedi vatan yapmak için  toprağa düşerken, kutlu davamızın mirasını sahiplenenler, ne yazık ki bugün ihanet şebekesi ile işbirliği içinde.

Bizler ise, kutsal emanete sahip çıkamamanın üzüntüsü içerisinde , rüzgârın önünde savrulup duruyoruz bir kuru yaprak misâli.

Can Kardeşim , Ülküdaşım , Arkadaşım hakkını helal et.

Yaşayan bir ölüden daha fazla bir şey bekleme.

İşte yine bir 12 OCAK... İşte yine bir veda. Sensiz sessiz bir ölüm daha.

You have no rights to post comments

Köşe Yazarları


Annemin Ardından...
Cuma, 25 Ağustos 2023
...
TÜRK BAYRAMI: NEVRUZ
Salı, 29 Mart 2022
...

An itibariyle ziyaretci sayısı:

130 ziyaretçi ve 0 üye çevrimiçi