Mehmet Ali Kalkan

Yavuz Bülent Bakiler'in "DURAN EFENDİ"si

Pazartesi günü Sivas'ta "Yavuz Bülent Bakiler'e Vefa Programı" vardı.

Kızının yardımıyla sahneye Duran Ağabey çıktı, anlattı;

"Benim iki gözüm de görmez. Hayatım zorluklarla geçti. Bir müddet destan yazıp sattım, geçimimi öyle sağlamaya çalıştım. Beni kaçırdılar, dilencilik yaptırdılar. Sonra onlardan kurtuldum ama geçinmek zor. Evde çoluk çocuk var. Yavuz Bülent Bakiler Abime durumumu anlattım, beni Devlet Demir Yollarına işe koymasını söyledim. "Bakarız" dedi. Daha sonra oranın müdürü çağırdı, benim ne iş yapabileceğimi sordu. Bana pek güvenemedi. Ben de elimden gelen her şeyi yapabileceğimi söyledim. Yere atılan paranın çıkardığı sesten delikli bir kuruş mu, bir kuruş mu, on para mı, eski elli kuruş mu, yeni elli kuruş mu bileceğimi söyledim ve şaşırmadan bildim. Santrala bakabileceğimi, bulaşık yıkayabileceğimi söyledim. Beni bulaşıkçı olarak işe aldılar. Yavuz Ağabey bana kendi elbisesini verdi, ayakkabılarını da bana giydirdi. Müdür Bey'le görüşmeye onlarla gittim. Her namazımda Yavuz Ağabey'e dua ederim, Allah yolunu açık etsin diye. Bana çok hizmetleri oldu. Allah ondan razı olsun, şimdi emekliyim ama hala onun sayesinde rızkımı temin ediyorum. Çalıştığım işte de Yavuz Ağabey'in yüzünü kara çıkarmadım. O zamanlar porselen tabaklar vardı. O tabakların hiç birisini kırmadım bulaşık yıkarken."

Sonra Yavuz Bülent Bakiler Ağabey sahneye çıktı, anlattı;

"Duran efendi bana halini söyleyince DDY Genel Müdür Yardımcısı arkadaşıma gittim, durumu arz ettim. Duran Efendi'nin üzerinde bir ipini çeksen üç yama dökülecek elbise var, müdür bey'in yanına öyle gitmesini istemedim, boyumuz da yakın olduğundan verdiğim elbise uydu. Bir elbise daha vermek istedim, kabul etmedi Duran Efendi, dedi ki 'Ben hakkımı aldım, o elbiseyi de başka birine ver o sebeplensin.'

Zaman geçti, evimi Sivas'tan Ankara'ya taşıdım. İşim falan yok. Duran efendi her hafta telefon ediyor Yavuz Efendi iş bulabildin mi diye. Ben de iş bulamadım ama biraz da dinlenmek istiyorum, bulamadığımı söylüyorum.

Bir sabah Ankara'daki evde kapı çalındı, açtım, Duran Efendi ve bir arkadaşı. Şaşırdım, içeri buyur ettim, kahvaltı ettik. Duran Efendi "Yavuz Ağabey ben Ankara'yı gezmeye geldim, beni gezdirir misin?" İçimden dedim ki ben nereyi gezdireyim Duran Efendi, gözlerin görmez, ha Paris, ha Ankara, ha Sivas, senin için ne fark eder.
Neyse arabayla çıktık, Duran Efendi yanındaki arkadaşı için bunun Diyanet'te işi var, oraya bırakalım, biz sonra gezeriz deyince aynı şeyleri yine düşündüm. Duran Efendi'yi nereye götürüp gezdirecektim ki?
Arkadaşı bıraktık, arabayla biraz ayrılmıştık ki Duran Efendi 'Arabayı sağa çek' dedi çektim. Önüme bir torba bıraktı Duran Efendi ve şöyle söyledi 'Yavuz Ağabey sayende çoluk çocuk geçimimizi sağlıyoruz, rızkımızı temin ediyoruz, Allah senden bir defa değil bin defa razı olsun. Benim Sivas'ta bir gecekondum vardı. Senin iş bulamadığını duyunca evimi bankaya bıraktım bana yirmi beş bin lira para verdiler. Bu para senin. Helal hoş olsun. Benim maaşım var, taksitlerini öderim. İlerde işe girersen ödersen öde, ama katiyyen öde demiyorum. '
...
...
Boğazım düğümlendi, uzun bir müddet konuşamadım, ihtiyacım yok desem olmaz, biraz kendimi toparlayıp konuşabilir duruma gelince 'Duran efendi benim şiddetle on bin tl ya ihtiyacım vardı, çok teşekkür ederim, Allah razı olsun. Bunun on bin lirasını alayım, gerisini sen bankaya ver. Ben de ayda sana bin tl bin tl öderim' dedim.
Sivas'la daha işim bitmemişti, davalarım vardı. Bir gidişimde esnaf bir arkadaşıma on bin tl yı bıraktım. Her ay Duran Efendi'ye bin tl ödemesini söyledim. Duran Efendi kendi parasını her ay almış oldu. Her seferinde de bana telefon etti 'Yavuz Ağabey bin tl'yı aldım ama sıkışıksan gönderme, helal olsun' diye.
Hayatımda bir çok kişiyle görüşmelerim, sohbetlerim oldu. Bunların içinde bakanlar, başbakanlar, cumhurbaşkanları, yabancı devlet adamları var ama hayatımda unutamadığım iki kişiden biridir Duran Efendi."

İyi ki Duran Ağabey'ler, Yavuz Bülent Bakiler Ağabey'ler var.
Ellerinden öperek.

 

You have no rights to post comments

Köşe Yazarları


Annemin Ardından...
Cuma, 25 Ağustos 2023
...
TÜRK BAYRAMI: NEVRUZ
Salı, 29 Mart 2022
...

An itibariyle ziyaretci sayısı:

46 ziyaretçi ve 0 üye çevrimiçi