Kitabın temin edileceği yerler:
Makine Mühendisi Cengiz KASAPOĞLU'nun bu güzel eserini Çukurova Oğuz Boyları Derneği'nden temin edebilirsiniz. Büyük bir boşluğu dolduracağını umduğum bu eseri, emek ve gayretleri ile meydana getiren Cengiz Kasapoğlu'na ve Çukurova Oğuz Boyları Dernek Başkanı Mehmet Demir ve yönetimine teşekkür ediyoruz.
Editör
ÖNSÖZ
Bu isim kitabını hazırlamaktaki amacım, çocuklarına isim koyacak ana. babaların, yanlışlıkla, bilmeden, eksik bilgi ve yanlış duyumlar sonucu, çocuklarınaTürkçe olmayan isimler, yabancı milletlerin isimlerini veya uydurukça bazı isimler koymalarını önlemektir.
Türkler din değiştirince isimlerini değiştirmişlerdir. Eski Türk inanç Şamanizm'i bırakıp, Hristiyan dinine giren Türkler, sanki Hristiyanlığın ilk emriymiş gibi, Türkçe isimlerini bırakıp, Slav isimleri alarak yabancılaşmışlardır.
Eski Türk inancı Şamanizm'i bırakıp, İslam dinine giren Türkler, sanki Müslümanlığın ilk emriymiş gibi, Türkçe isimlerini bırakıp, Arap isimleri alarak Türklüğe yabancılaşmışlardır.
İsim, insanların cinsiyetini, ailesini, soyunu, ırkını belirtir. İnsanları birbirlerine karışmalarını engeller, birbirlerini tanımalarını sağlar.
Eski Türk inancı Şamanizm'de, İsim insanın Ruhu olarak görülürdü. Konular ismin Ruhu, yeni sahibinde devam edeceğine inanılırdı. Bu yüzden 'Ad sahibine çeker' denilirdi.
Dünyada hiçbir millet, başka bir milletin isimlerini koymaz. Bir Çinli, Arap İngiliz, Fransız hiçbir zaman çocuğuna, başka bir ırkın ismini koymaz. Ama biz Türkler başka ırkların isimlerini koymayı marifet sayarız.
On binlerce yıllık bir tarihi olan, Dünya'nın en eski, en asil ve en köklü millet olan Türklerin, binlerce yılda oluşmuş isimlerinin, gelecek nesle devam etmesi için. her Türk'ün adı mutlaka Türkçe isim olmalıdır.
M.Cengiz KASAPOĞLU
Makine Mühendisi
ÖN BİLGİ
Türk Mitolojisinde, çocuğa konulan adın çocuğu yönlendirdiğine, ruhunun ona göre şekillendiğine inanılırdı. Çocuğun karakterini, konulan ismin etkileyeceğine inanılırdı. Bu nedenle Türklerde isim koyma çok önemliydi.
Her çocuk doğduğunda, Tanrı'nın gökte, her çocuk için bir yıldız koyduğuna inanılırdı.
Tabiat olaylarını tesadüf kabul etmezler ve bunda bir kutsallık ararlardı. Bu nedenle çocuğun doğumu esnasında olan olaylardan etkilenilirler ve bu olaylara göre çocuğa isim koyarlardı.
Doğum esnasında;
- Eve ilk girenin, adı konulurdu.
- Yağmur yağdığı zaman adı, Yağmur konulurdu.
- Soğuk olduğu zaman adı, Ayaz konulurdu.
- Gök gürültüsü olduğu zaman adı, Yıldırım konulurdu.
- İlk duyulan ses konulurdu, (Börü, Tuğrul, Sungur, Balaban)
- Annenin ilk gördüğü silah konulurdu, (Kılıç, Kurman, Cebe)
- Çuvaş Türklerinde çocukları ölen aileler, çocuklarının yaşaması için onlara Koşkar - Söpni - Upanka isimlerini koyarlardı.
- Oğuz Türklerinde çocukları ölen aileler, çocuklarının yaşaması için onlara
Duran - Dursun - Satı -Satılmış isimlerini koyarlardı.
- Eski Türklerde çocuğun doğduğu Yöre, Şehir, Dağ, Nehir isimlerini koyarlardı. İdil- Kür- Rey - Sencer gibi.
- Savaşta yenilen ünlü düşmanların isimleri konulurdu. Cengiz Han'a babası, savaşta yendiği Tatar Beyi Timuçin'in ismini koymuştur.
- Yiğitlik gösteren gençlere Er ismi konulurdu. İsim koyma şölen ile kutlanırdı. Yaptığı yiğitliğe göre isim alan genç 3 kez havaya atılır ve ismi 3 kez tekrarlanırdı. İsim alan bu gence babası tarafından bir kılıç ve at hediye edilirdi.
-Türkler erkek- kız ayırt etmezler, ikisine de aynı isimleri koyarlardı. Bilge Kağan ve Bilge Hatun gibi.
- Türkler her doğan çocuk için, bir Kayın ağacı ekerlerdi. Çocuğun uzun ömürlü ve nesli kalabalık olsun diye Çınar ağacı ekerlerdi.
-Eski Türkler iki-üç çocuğu olan kişilere iyi gözle bakmazlardı. Çünkü her Türk'ün en az on çocuğu olmalıydı.
-Oğuz Türkleri, eski Türk inancı olan Şamanizm'i bırakıp İslamiyet'e girince, önceleri Türk isimlerinin yanına ikinci isim olarak, İslam ismi adı altında Arapça isimler almışlardır. Unvanları ile birlikte Türkçe ve Arapça isimlerini beraberce kullanmışlardır. Türkçe Bey, Bek unvanı yanında, Arapça Emir, Çelebi, Paşa, Hüdavendigar unvanlarını da birlikte kullandılar.
-Mevlana'nın soyundan gelenlere Çelebi ünvanı verilirdi. Daha sonra aydın kişilere Çelebi denildi. Bugün Anadolu'da kadının erkek kardeşine Çelebi denilir.
-Anadolu'da Ağabey anlamında Paşa ünvanı kullanılırdı.
-Anadolu'da Emre ünvanı da kullanılırdı. Yunus Emre gibi.
-Osmanlı Devleti kuruluş yıllarında, Alp ünvanını taşıyan Beyler vardı. Konur Alp - Aykut Alp gibi. Daha sonra bu ünvanlar unutulmuştur.