Pozantı Kongresi’nin netice alınamayan araştırması ve Mustafa Çay

Pozantı Kongresi’nin netice alınamayan araştırması ve Mustafa Çay

 

Ali Alper ÇETİN

 

“Bir mıh yitirdikti, naldan olduk”

2008 yılı Nisan ayında; Başbakanlık AYK Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı, Ankara-Balgat Ziyabey Caddesindeki hizmet binasının altında bulunan Kitap satış mağazasından “Pozantı Kongresi ve Pozantı Nutku” ile ilgili kitap satın almak için gitmiştim: Araştırmama kaynak olsun diye. Satışta olan bütün kitapları inceledim. Atatürk’ün bütün merkez ve yerel kongrelerle ilgili çok güzel eserler basılmış ancak Pozantı Kongresi ve Pozantı Nutku ile bir tane bile kitap yok, bilgi de. Çok üzüldüm… Sahaflardan kitap aramaya başladım. Pozantı Kongresi ve Nutku araştırması için, tarihçi merhum Yusuf Ayhan’ın 1963 yılı baskı “Mustafa Kemal’in Pozantı Kongresi ve Adana’nın Kurtuluşu” isimli eseri buldum. Hemen okumaya başladım. Sonunda Çukurova Bölgesi ve Güney Anadolu’ya haksızlık edildiğini fark ettim.

Yıl 2009… Çukurovalılar Derneği’nin Genel Başkanıyım. Üstü hep örtülü kalmış Pozantı Kongresi ve Pozantı Nutku için basın bildirisi yapmıştım. Bildiride özetle:   “(…) Mustafa Kemal’in Erzurum ve Sivas Kongrelerini hepimiz biliriz. Fakat Pozantı Kongresi ve Nutku bilinmez. Pozantı Kongresini bilmemek, Erzurum ve Sivas Kongrelerini dilsiz, zayıf bırakmaktır. Görülüyor ki; Pozantı Kongresi’ni tarihe tescil edemeyenlerin omuzlarına çöken Milli vebal, affedilmeyecek derecede ağırdır.

 

Unutmamak lazım ki; Mustafa Kemal’in Birinci Kongresi Erzurum, İkinci Kongresi Sivas, Üçüncü Kongresi de Pozantı Kongresi’dir.” diye etkileyici bir basın bülteni ile Pozantı Kongresi’ni gündeme taşıdım. Bildirim; yerel gazetelerdenCumhuriyet gazetesine kadar birçok yazılı ve görsel medyada yer almıştı.

 

Bu bildiri ile bölgemizin yüreğine su serpmiş, çok takdir ve teşekkür almıştım… Bir bey beni telefonla aradı. Arayan hemşehrimiz; kendisinin 73 yaşında, Osmaniye’li bir avukat olduğunu, Cumhuriyet gazetesindeki muhteşem Pozantı bildirimini okuduğunu, şimdiye kadar bu kadar güzel Pozantı Kongresi bildirisine rastlamadığını ifade ederek “Seni tebrik etmeye, alnından öpmeye geleceğim” diyerek randevu istedi. Ben ise “ Olur mu? Siz bizim büyüğümüzsünüz ben size geleyim” dedim. Israr ettim ama kabul etmedi. O akşam 18.30 sularında derneğimizde misafir ettim. Bu değerli bir büyüğümüz, Osmaniye’li Avukat Şıhça Yavuz idi. Uzun bir sohbet… Böylece yayınlanmış üç eseri olan değerli büyüğümüz Av. Şıhça Yavuz’u tanıma fırsatına nail oldum.

 

2009 Ramazan ayında iftar yemeği vermiştim. Dostumuz Prof. Dr. Mustafa Yel ve saygın eşi Prof. Dr. Selma Yel ile beraber iftar yemeğimize konuk olan Prof. Dr. Cezmi Eraslan ile tanıştırdılar. Kozan’lı olan Cezmi Hocamızın Başbakanlık AYK Atatürk Araştırma Merkezinin Başkanlığını yürüttüğünü öğrendiğimde, ben hemen “Pozantı Kongresi ve Pozantı Nutku” konusunu açtım. Prof. Dr. Cezmi Eraslan bu konu ile ilgili beni Başbakanlık Atatürk Araştırma Merkezine davet etti. Birkaç gün sonra Pozantı Kongresi ile ilgili bir yol haritası belirledik. Hareket noktamız; Çukurovalılar Derneği Pozantı Kongresi ve Nutkunun araştırılması için resmi yazı ile müracaat edecek, bir kamu kuruluşunun da aynı mealde müracaatı gerekecekti.

 

Daha önce Ankara’da yapmış olduğumuz “3. Çukurovalılar Kurtuluş Gecesi”ne davet ettiğimiz ve gecemize katılan Pozantı Belediye Başkanı Mustafa Çay aklıma geldi. Ona telefonda izah ettim. Onun o gece, Kurtuluş Gecesi benim okuduğum Pozantı bildirisinden çok etkilendiğini sanmıştım…

 

Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı’na resmi yazımızın ardından, Kamu müracaatını yapması konusunda telefonla, dönemin Pozantı Belediye başkanı Mustafa Çay ile görüştüm. MHP’nin belediye başkanı olması bize daha çok ümit veriyordu.

 

Mustafa Çay’ın Atatürk Araştırma Merkezine müracaat yazısının taslağını ben hazırladım ve e-posta ile hemen Pozantı Belediyesine mail attım. Çünkü Mustafa Çay o zaman Pozantı Belediye Başkanıydı ama Pozantı Kongresini bizim Kurtuluş Gecemizde duymuştu. Ne garip?... Ertesi günü Mustafa Çay yanıma geldi. Bu işin öncüsü sensin diyerek bana iltifatlar yağdırdı. Çünkü Mustafa Çay’ın bu işe aklının da, eğitiminin de, kapasitesinin de bu işlere yetmeyeceğini görmüştüm.

 

Beraber Atatürk Araştırma Merkezi’ne gittik. Bizi çok sıcak karşılayan Başkan Prof. Dr. Cezmi Eraslan ile Mustafa Çay’ı tanıştırdım. Konunun detaylarını anlattım. Pozantı meselemiz için Cezmi Eraslan hocam ilk startı vermiş oldu. Bir avantajımız vardı, ertesi yıl Pozantı Kongresi’nin 90. Yıldönümüydü. Artık Pozantı Kongresinin üzerindeki gaflet örtüsünü açmaya çok az kaldığını düşünüyordum…

 

Cezmi Hocamız Pozantı ile ilgili bir Komisyon kurmuştu.Pozantı Kongresi’ni araştırmayı yapacak.  O komisyonda hatırladığım isimler Prof. Dr.Temuçin Faik Ertan, Prof. Dr. Selma Yel ve Doç. Dr. Kemal Çelik. Diğer isim ise Yrd. Doç. Dr. Süleyman Hatipoğlu diye hatırlıyorum. Atatürk’ün Pozantı ziyaretini ve Pozantı Kongresi araştırıldı uzun uzun…

 

Ertesi yıl 2010. Başbakanlık AYK Atatürk Araştırma Merkezi iki oturumlu “Ulu Önder Mustafa Atatürk’ün Pozantı’ya Gelişi ve Pozantı Kongresi’nin 90. Yıl Paneli” adı altında bir organizasyon düzenledi. 5 Ağustos 2010 günüydü.

Panelistler:

Başkan Prof. Dr. Cezmi Eraslan

              Prof. Dr. Temuçin Faik Ertan

              Doç. Dr. Kemal Çelik

              Yrd. Doç. Dr. Süleyman Hatipoğlu

 

Fakat Pozantı Belediye Başkanı beni panele davet etmemişti. Bu işin lokomotifi bendim. Ancak davette ben yoktum. Garibime gitti… Baktım ki Mustafa Çay ben olduğumda ön plana çıkamıyor. Benden rahatsız oluyor ondan… Albert Einstein’in Ego-Bencillik= 1/ Bilgi formülünü anımsadım. Bilgi yoksunluğu, cehalet, ego… dedim. Ancak yaktığım Pozantı Kongresi ateşini Mustafa Çay söndürmüştü…

 

5 Ağustos 2010 günü düzenlenen panele Prof. Dr. Selma Yel Hocam Pozantı’ya beraber gidelim demesine rağmen, ben davetli değilim diyerek kabul etmedim.

 

Sonuç;  Başbakanlık Atatürk Araştırma Merkezi çalışmalarını kendi sitelerinde videolu bir şekilde yayımladı. Çalışmalar kayıt altında. Maalesef istediğimiz netice alınamadı. Prof. Dr. Cezmi Eraslan’ın verdiği bu fırsat heba oldu.

 

Mustafa Çay ise bu çalışmalardan faydalanarak “Pozantı Tarihi” adlı kitap yazmaya kalktı, beceremedi. Sonunda Tarihçi Cezmi Yurtsever Hoca yazdı bu kitabı. Özgün, güzel bir çalışmaydı. Mustafa Çay ise kitabın ön sözünü yazdı mı, yazdırdı mı bilemiyorum? Kitabın sponsoru Pozantı Belediyesiydi.

 

Cezmi Yurtsever’in “Pozantı Tarihi” eseri yayımlanmıştır. Ekrem Matbaası Adana, 2016. Güzel bir çalışma, güzel bir eser. Evet bu kitabın basımına Pozantı Belediyesi sponsor olmuştur. Kitaba Önsözü Mustafa Çay yazmış gözüküyor. Kitabın ön kapak içinde ise Mustafa Çay: Pozantı Belediyesi Kültür yayınları olarak,  “MİLLİ MÜCADELE’DE POZANTI ve POZANTI KONGRESİ” kitabını basıldı diye kapak resmini koyuyor. Bu kitap nerede, kim yazdı, kim bastı? Kimi kandırıyorsunuz? Milleti ve Pozantı halkını kandırmaya kimsenin hakkı yok.

Aradan tam sekiz (8) yıl geçti… Pozantı Belediye Başkanı Mustafa Çay FETÖ/ PDY örgütünün üyesi olarak, kardeşi ile birlikte tutuklandı. Aylarca Cezaevinde tutuklu kaldı. Pozantı Belediye Başkanlığı görevinden alındı. Bundan sonrasına yorum yapamayız. Hukuk, davanın Savcı ve Hakimi ile adaletinin tecellisi…

 

“Bir mıh yitirdikti, naldan olduk”Şimdi düşünüyorum da Mustafa Çay yoksa Pozantı Kongresi’ni bilerek mi bu noktaya getirdi?.

 

Esen kalınız.

 

Ali Alper ÇETİN

Araştırmacı

Çukurovalılar Derneği Onursal Başkanı

 

Kaynakça:

Milli Mücadele’de Pozantı, Yayına Hazırlayan: Hüseyin Tosun, Pozantı-2011, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı

 

 

 

You have no rights to post comments

Köşe Yazarları


Annemin Ardından...
Cuma, 25 Ağustos 2023
...
TÜRK BAYRAMI: NEVRUZ
Salı, 29 Mart 2022
...

An itibariyle ziyaretci sayısı:

61 ziyaretçi ve 0 üye çevrimiçi